31 Mayıs 2011

Kızıl Ninja..!?

Manchester United'ın orta saha oyuncusu Paul Scholes, futbolculuk kariyerine son verdiğini açıklamış..!!
Şampiyonlar Ligi'nde 100'ün üzerinde maçta görev alan 8’inci futbolcu olan 36 yasındaki Scholes kolay bir karar almadığını ve futbolculuğu bırakma zamanının geldiğini ama Man.United'ın teknik ekibinde gelecek sezondan itibaren görev alacağını söylemiş..!! İngiltere Milli Takımı'nı da 29 yaşında bırakan Scholes, 1994 yılında geldiği Manchester United'da 676 kez forma giydi..! Profesyonel futbolculuk kariyerinde Manchester United dışında başka bir kulüpte oynamayan ve 100’ler kulübü üyelerinden biri olan Scholes icin Man.United ağustos ayında bir jübile macı düzenleyecek..!! 
Yıllarca orta sahada mı, forvette mi oynadığını bir türlü çözemedigim(!) Scholes’un vedası, Cantona’lı, Beckham’lı Schmaikel'lı vs. o efsane kadrodan bir tek Ryan Giggs’in kaldıgını ve onun da bu forma altında günlerinin artık iyice azaldığını bize hatırlatıyor..!!


30 Mayıs 2011

Public Enemies..!!


Dün akşam Telegol’u izlediniz mi.? Ben izledim, en azından Emre’nin menajerinin ortağının Ankaragücü’nde oynayan Kağan Söylemezgiller’e attıgı söylenen(!)şike-şaka mesajı üzerinden Emre ve Fenerbahçe’ye çamur atmaya çalıştıkları bölümü ki aşağı yukarı 2 saat sürdü..!! Programın hazırlayıcısı ve 4 yorumcusunun haricinde Ahmet Gökçek(ve babası Melih Gökçek’in fısıltıları!), Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş, Ahmet Bulut, Ahmet Bulut'un ortağı Ekrem Okumuş ve Ankaragücü’nun hocası Mesut Bakkal katıldı..!!
Herşeyden önce şunu söylemeliyim, bu Ahmet Bulut denen adamdan hiç haz etmedim-etmem..!! Ahmet Bulut rezil bir kaleciydi, Galatasaray’da Hayrettin’in arkasında yıllarca bekledi ve silindi gitti(bir tek uzun saçları kaldı akıllarda!).! Yıllardır Türkçe'yi dogru dürüst öğrenemedi ama bu onun futbolcuların aklını çelip üzerlerinden para kazanmasına engel olmadı..!!
Gökçek ailesi hakkında birşey söylemeye gerek varmı bilmiyorum..!! Ankara takımlarına yaptıkları yetmedi simdi Türk futboluna salvolar yapıyorlar..!!
Ve Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş; Bu amca da duyduğum kadarıyla AKP’nin listesinde yokmuş ve seçimlere bağımsız aday olarak girecekmiş o yüzden kendini Trabzon’a sevdirme çabaları icinde(boğuldu boğulacak;))..!!


Konu şu;
Ankaragücü’nde futbol oynayan Kağan Kadıköy’deki Fenerbahçe macı icin menajeri Ahmet Bulut’un ortağı Ekrem Okumuş’a BBM mesajı atıyor ve 1-2 tane bilet istiyor..!! Ekrem Okumuş’ta o kücük beyninin elverdigince şakayla karışık cevaplar veriyor..!! Bu BBM mesajlaşması her nasılsa Mesut Bakkal ve Ahmet Gökçek’e ulaşıyor 2 dakika sonra evet sadece dakika sonra da Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar'a..!! Konu oradan Ahmet Bulut’a ve Emre’ye kadar gidiyor..!! Önce Ahmet Bulut sonra da Emre Mesut Bakkal ile telefonda konuşuyor(yada tartışıyor!) ve konu bir şekilde kapanıyor ama aslında kapanmıyor. Kapanmaya da niyeti yok..!!
Burada devreye Trabzon’dan alacağı oylarışünen Milletvekili Kemalettin Göktaş giriyor ve ona buna gider yapiyor ama programa bağlanan Emre hiç beklemediği bir çıkış yapınca geri vites yapıp yarım ağızla savcılığa gideceğini söylüyor(18 gün geçti!)..!!
Ve dün akşam Ahmet Gökçek telefonla Telegol’e bağlanarak yanındaki babasının direktifleri ve büyük çoğunluğu silinmiş BBM mesajıyla dürüstlük, temizlik vs hakkında ahkam kesiyor..!! Oyuncusuna kefil oldugunu ve Kağan’in 15 Emre gücünde olduğunu, Aziz Yıldırım ve mevcut TFF’den Türk futbolunu kurtarmaları(!) gerektiğini ve sezonun en önemli maçında(!!!) hocaları ve oyuncularının etki altında bırakıldıklarını zırvalıyor..!! Sanki Milli takımla kampta olduğunu bilmiyormuş gibi “Emre geçen hafta esip-gürledi bu hafta neden bağlanmıyor?” diyor..!! Ayrıca Emre’nin şike(!) yapması icin mesajlaştıgı Kağan(artık nasıl bağladıysak?) profesyonel futbolculuk kariyerinde tek golünü Fenerbahçe’ye atmış.!! Mesut hoca ise arada kaynayarak bi iki “Cüneyt Çakır! dedi gitti..!!
Tabii bu arada Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar hakim-savcı-avukat havalarında..!!(hatta A. Çakar bi ara coşup “Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam şu an gider Ekrem'i evinden alır “gel lan buraya!” derim.!” diye bir çıkış bile yaptı.!) Aynı ikili geçen sene son maçtan önce ortaya atılan Ozan İpek ve Onur Kıvrak arasında ki “bu maçta iyi oyna dile benden ne dilersen!” ve Rüştü’nün Trabzonlu futbolcuları arayıp “asılın maça!” dediği idaalarında nerelerdeydi merak içerisindeyim..!! Ve Trabzonspor'a akıtıldığı soylenen 27 milyon dolar iddaları için ne diyorlar..?! Tatlı su yorumcuları..!!
Yahu herşeyden önce;
Ahmet Gökçek'in dürüstlüğüne kefil olduğu adam(lar)dan korkarım(Kağan ve Mesut hoca vs.)..! Bu 1..
Dün akşam Telegol'ün geçtiğimiz sezon için değil gelecek sezon için yatırım yaptığınışünüyorum..!! Bu 2..
Yıllardır şike iddialari yapıyorlar ama ortada hiçbir şey yok..!! Suç duyurusunda bulunan da, mahkemeye başvuran da..!! Madem bu kadar şike yapıyoruz neden mahkemelere başvurmuyorlar..?! Bu 3..
Erman’a Lig TV'den yıllık 2 milyon alırken kovulup simdi program başı 10 bin almak fena koymuş..!! Bu 4..
Telegol'dekilerin hiçbirine birşey demiyorum da bir tek orada Fenerbahçe’li kimliğiyle bulunan Ziya Şengül; senin gibi Fenerbahçe'li olmaz olsun, 3 kuruş icin orada dönenlere sessiz kalıyorsun ya..!! Bu 5..
Ve final olarak; Soda firmalarının yerinde olsam Fenerbahçe’nin yarıştığı bütün branşların genel sponsorluğuna oynarım, tabii televizyonlardaki spor programlarına da..!! Bu da 6(altı ;))..
Eveeett son olarak, seneye Kadiköy'deki Ankaragücü maçını artık sabırsızlıkla bekliyoruz..!!

26 Mayıs 2011

Güzel ve Çirkin..!!



Yeni transferlerimiz Emenike ve Duygu Bal..!!
Emenike dün FBTV’de formayla çıkarak isi resmileştirdi, Duygu Bal’da kendi twitter hesabından attığı twitlerle işin bittiğini belli etti..!!
Emenike’nin sözleşmesi 4 yıllık fiyatı da 9milyon €(muş)..
Duygu’yla da 1+1 yıllık sözleşme yapılmış.!
İkisi de güzel İkisi de hoşgeldi..!! =)

Helal olsun..!!

Kimse senin kadar hak etmedi..!!

25 Mayıs 2011

Şampiyon Fenerbahçe..!!


Ve şampiyon olmuştuk..
Herşeyden önce haftalar hatta aylar sonra ilk defa bu kadar mutlu uyandığımı söylemeliyim. Bir gün önce yaşadığım aşı yukarı 13 saatlik, başlarda stresli daha sonra duygu yüklü ve finalinde de artık sevinçten elimin ayağımın birbirine dolaştığı maratondan sonra bu mutluluğu haketmiştim..! Tabii benimle birlikte Türkiye’nin 4/1’i de..! ;)
Ama herşey daha bitmemişti şimdi sırada şampiyonluk kupamızın evimize ve mabedimize gelmesi vardı. Daha önceki postlarda da belirttiğim gibi aslında en güzeli kupanın maçın hemen sonunda verilmesi ve kutlamalara hemen başlanmasıydı ama bu sene böyle oldu yapacak bir sey yok..!!
Ayberk’e kupa törenine gideceğimiz sözünü verdiğim icin sabah ilk iş bilet(aslında davetiye!) işini çözdüm. Ama malesef bütün sezon, yağmur, kar, soğuk demeden takımının peşinden giden binlerce kişi bu biletli kutlama işi yüzünden stada giremedi. Umarım onlarda Cadde’de keyifli zaman geçirmiştir.!
Stada gelirken arabalarda, işyerlerinde, evlerde asılı bayraklar, insanların üzerlerindeki formalar, atkılarla harikaydi o gun İstanbul.. Ve Türkiye’nin neresinde oturuyor olursa olsun bütün Fenerbahçe’lilerin “evim” dedigi Kadıköy, çok ama çok kalabalık ama bu sefer bir başka güzeldi.
Stada girmeden önce son bir defa Nazlı’ya gittik oradan da Saracoğlu’na gectik.. İçerisini festival alanı gibi süslemişlerdi. Bu defaya mahsus her zamanki yerimiz Okul Açık’ta degil Fenerium Alt’taydık, önce Kıraç çıktı sahneye, 2 kez hep bir ağızdan 100. Yıl marşını söyledik, sonra Ziynet Sali ve onun ardından da kupa töreni yapıldı.. Kupa törenini Beyaz ve Acun Ilıcalı sundu(evet beceremediler!), tek tek sırayla bütün teknik ekip, tercumanlar, sağlık ekibi, yöneticiler ve futbolcularımızı cağırdılar. En sonra da Aziz Yıldırım’ı. Başkanın ne kadar gururlu oldugu her halinden belliydi. Kupayı teslim edeceği icin kürsüye gelen M.Özgener’e biraz ıslıklı protesto vardı..
Şampiyonluk kupasının Alex. Emre ve Volkan’ın ellerinde yükselmesinden sonra havaifişekler ve tribünde yıllardır görmeyi en çok özlediğimiz şey meşaleler yakıldı. Volkan eline mikrofonu alıp tribünleri coşturduğu sırada biz çıkış hazırlıklarına başlamıştık..!!
Darısı önümüzdeki yıllara, Allah bu kutlamaları camiiamızdan hiç eksik etmesin..!

18'inci Sampiyonluk..!!

18'inci Sampiyonluk..!!

24 Mayıs 2011

Sampiyonluk icin..!!

Sivasspor 3-4 Fenerbahce
Oncesi;
# Bütün bir sezonun finali, geçen sezonun bi nebze unutulması, önümüzdeki yıllara "Kocaman" umutlarımızın taşınması vs vs Sivas maçının bizim icin ifade ettiği şeylerden bazılarıydı..!! Bütün bunlardan sonra Kadiköy ve civarı sanki mac varmışcasına dopdolu, cıvıl cıvıldi..!!
# Son dönemlerde gelenek haline getirdiğimiz üzre Fenerbahce’li bloggerlarla Cadde’de buluşup 2’inci bulusma noktamız olan Caddebostan sahiline geçtik..!! Sanki maç icin degil de bir festival icin toplanılmıştı, yeşil alanlarda insanlar çimlere uzanmış muhabbetler döndürüp, marşlar, şarkılar söylüyordu..!! Eee tabiiki bizde hemen içkilerimizi, çerezlerimizi alıp ortama ayak uydurduk..!! ;)
# Yapılan sohbetlerin genel konusu şampiyonluk değil(o konunun yanından bile geçmedik!;)) yavaş yavaş şekillendirmeye çalıştığımız tribündeki oluşumumuzdu..!!
# Yeni ziyaretimiz icin hedef seçip üzerine yoğunlaşma kararı aldık..!! Gerçekleşirse güzel bir sürpriz ve anı olacagından şüphem yok..!!
# Maç saati yaklaşınca izleyeceğimiz mekana tezahuratlar eşliğinde yürüdük..!!
# Mekan Ciftehavuzlar’da çokta büyük olmayan ama güzel bir Pub olan Pasific’ti..!! Içerisi maç saati tıklım tıklım olmuştu.! Sadece bizim gurup 25 kişi kadardık..!!
Mac;
# Andre Santos henüz maçın başlarında Izmir’de attığı golün aynısını Sivas kalesine yollayınca “Tamam oldu!” deyip, ard arda golleri kaçırıp ve akabinde de 20’inci dakıkada kalemizde sezonun en kötu golünü görünce kısmı bir de-ja-vu yaşamadım(k) dersem yalanın babası olur..!! Allah’tan devre bitmeden Selçuk Sahin’in uzaktan şutuyla golü bulup soyunma odasına 2-1 önde gitmeyi başardık..!!
# Ilk devre hakkında herkesin ortak görüşü; takımın gergin oldugu ve sahada cok gereksiz paniklemeler yapmalarıydı..!! Gökhan’ın sakatlanmasından sonra oyuna devam etmek istemesi de bu maçta cok büyük bir bedel ödememize sebep olabilirdi..!!
#Aykut hoca ikinci yarıya cok yerinde bir Stoch-Baroni değişikliğiyle başladı..!! Alex 50’inci dakikada frikikten bu seneki 28’inci golünü attı ve bize maçta en rahat oldugumuz 15 dakikayı tezahuratlar eşliğinde izletti..!! Sivas’in 65’deki golüne dakikası dolmadan yeni Uche’miz cevap verince son dakikada yediğimiz gole rağmen 90’ıncı dakika sonunda galibiyetimiz ve şampiyonluğumuzu kazandık..!!
Sonrası;
# Bu maçın sonrasında anlatılacak o kadar cok şey ve bunları anlatmamıza yarayacak o kadar az kelime var ki..!?
#Ağlayarak, gülerek, birbirimize sarılarak, şarkılar söyleyerek Cadde’ye yürüdük..!! Maçın son düdüğünden 1 saat sonra herhalde 50, 60.000 kişi dolmustur Cadde’ye..!! Meşaleler, ve korna sesleri eşliğinde sarı-lacivert bir karnaval yaşanıyordu..!!
# Maçtan önce Volkan “Biz bu kadar uzun süre(4 sene!;)) alışık değiliz şampiyon olmamaya.!” demişti.! Gerçekten öyle, biz dayanamıyoruz o cadde’de kutlama yapmamaya, eğlenmemeye..!! Mümkünse lutfen bir daha bu kadar ara olmasın..!! ;D
Beğenmedim;
# TFF’nin şampiyonluk kupasından 2 tane yaptırıp birini Sivas’a, digerini de Karabük’e göndermemesini..!! Sampiyon olduğumuz da eger Sivas’ta bize kupamız verilmiş olsaydı, saat kaç olursa olsun futbolcularımız Cadde’ye gelecek ve beraber sabaha kadar eğlenecektik..!! Federasyon’un Lig tv’nin kurallarına göre yönetilmesinden bıktım..!! O aksam sıcağı sıcağına yapılacak kutlamanın yerini hicbir şey tutmaz, tutamaz..!!