29 Kasım 2010

IBB 0-1 Fenerbahce..!!

Cumartesi gunu hasta oldugum isin ise gidememistim ama Amigo Nuri'nin dedigi gibi oglenden sonra arkadaslar "hadi maca.!" diye arayinca hastalik falan kalmadi..!!
Daha once arabayla gittigimizde anca sabaha karsi donebildigimiz ve havaya guvenmeyip motorlarla da gitmemeye karar verdigimiz icin saat 16'da Zincirlikuyu metrobus duraginda bulustuk..!! Sirinevler'de dolmus degnekcisinin "maca maca.." bagirislarina kanarak bindigimiz dolmus bizi stada nerdeyse 2km uzakta birakinca tarlalari ve tepeleri asarak macin baslamasina 1 saat kala giris yapacagimiz kapiyi bulduk..!!
Macin baslamasina az bir sure kala baslayan yagmur nedeniyle kale arkasinda kalan ve yagmurdan saklanacaklari yerleri olmayan tarafatarlar maratondakilerin gaziyla acik'tan maratona alindi..!!Maca Aykut hoca elindeki en uygun kadroyla cikti, gecen haftadan sadece Dos santos-Caner degisikligi vardi..!! Iki taraf adina da kacan goller-penalti ve dise dis mucadelenin oldugu bir macti..!! Son dakikalarda rakibin eksik olmasina karsin zorlansakta Baroni'nin israri ve rakibin hatasindan buldugumuz gol ile maci almayi bildik..!!
Niang'in formsuzlugu, Stoch'un istikrarsizligi ve Caner'in savruklugu-beceriksizligi bizim adimiza kotu, Alex'in hirsi, Volkan'in kalede verdigi guven, Gokay'in her mac artan gelisimi ve "bunu soyleyecegimi hic dusunmezdim ama!!" Baroni'nin hirs-mucadelesi iyi olan taraflarimzidi..!!
Macin hakemi hakkinda zaten herkez konusup yaziyor, daha fazla kirlilige gerek yok..!!
Simdi sira kalan 3 macida kazanarak ilk yariyi olabilecek en iyi yerde tamamlamak..!!
Ben tekrar stada donup bizim yonetimimize birseyler demek istiyorum..!! bu dakikadan sonra kaybedilecek 1 puana dahi tahammulumuz yok ve 3 yildir yenemedigimiz hatta berabere bile kalmadigimiz bir rakibimizle, ozellikle taraftar acisindan ulasimi buyuk bir sorun olan stada gidecegiz...!! Belediyeyle konus, IETT'yle konus koydur Sirinevler'den Kadikoy'den otobus seferleri ve bu seferler ile gerekli bilgiyi de ver resmi sitenden bizde rahat rahat gidelim takimimizi desteklemeye, kimse bu kadar rezillik cekmesin..!! Eger kulup boyle bir organizasyon yapmis olsadi eminin 20.000 kusur yerine 50.000 kisi giderdi oraya takimina destek olmaya..!!

Leslie Nielsen..!!

En son Scary Movie serisinin 4'uncu filminde izledigimiz The Naked Gun serilerinin Frank Drebin'i Leslie Nielsen zaature tedavisi gordugu hastanede 84 yasinda vefat etmis..!!
Lesli Nielsen Beni kemal Sunal ve Peter Sellers'ten sonra en cok gulduren komedyendi..!!
R.I.P.

26 Kasım 2010

George..!!

"Maradona good, Pele better, George Best..!!"1946-2005 RIP

23 Kasım 2010

Life is Life...!!

Mac oncesi stadin etrafinin bos olmasindan dolayi “acaba tribunler bosmu olacak.?” diye dusunerek girdik stada ama hafta basi olmasina ve rakibin de Buca olmasina ragmen tribunlerin oldukca dolu olmasinin en buyuk sebebi herhalde Fenerbahce’nin atacagi 3000’inci gole canli sahit olmak istemeseydi..!!
Hepimizin ortak dualari tutu ve daha 1’inci dakika dolmadan 3000’inci golumuzu Alex atti, durmadi 2 tane daha atarak Fanatik gazetesinin baslattigi “Alex’in attigi gol 100 degil 98’dir.!” kampanyasini bitirdi..!! Ilk yari 3-0 bitince herkes ikinci yari baslamadan “7’mi olur 8’mi.?” geyigi yapamaya baslamisti..!! 2 oyuncusunu daha 30 kusuruncu dakikada degistiren Aybaba’nin ogrencilerimi gaza geldi yoksa bizimkilermi skorun rehavetine kapildi bilmiyorum ama Buca durumu 3-1’e getirene kadar ilk yariyla alakasi olmayan bir mac izledik..!! Buca’nin golunden sonra tribunlerinde maca dahil olmasiyla Fenerbahce toparlandi ve goruntu ilk yariya dondu..!! Alex’in cikartilmasiyla sinirlenen tribunlerin Niang’in guzel goluyle gazi alindi..!! Semih’in golunun hemen arkasindan gelen Bucaspor golu sadece statdan cikana kadar Aykut Kocaman’in oyuncu tercihleri ve oyuncu degistirme dakikalari hakkinda kritik yapmamiza sebep oldu..!!Alex, Niang, Yobo, Gokay ve Gokhan Gonul iyi, Bekir ve C.Baroni ise sahanin en cok siritan Fenerbahce’lileriydi..!! Artik devre arasimi olur sezon sonumu bilmem ama Bilica ve o kirmizi kramponlarina sictigim Baroni’nin gittigi gun varya neyse...
Stad hoparlorlerinde gollerden sonra calan Opus’un Life is Life’inin coverini ne zamandir caliyorlar bilmiyorum ama benim bu aksam dikkatimi cekti ve cok begendim..!!
Gecenin benim acimdan en guzel yanlarindan biriside atki koleksiyonuma ekledigim Mamadau Niang atkisiydi..!!

20 Kasım 2010

Kupayla Basladilar, kupayla bitirsinler(Sampiyonlar Ligi Kupasi!)..!!

Bayanlar Voleybol Super Kupa macinda, 2009-2010 Aroma Bayanlar Birinci Ligi Sampiyonu Fenerbahce Acibadem, Teledünya Türkiye Kupasi finalisti V.G.S.T.T.’u 3-1 yenerek bu sene 2'incisi duzenlenen Süper Kupanin 2'inci kez sahibi oldu...!!
Calistigim icin gidemedigim ve tv'den izledigim macta ilk iki set bayagi bir cekismeye sahne oldu ama 3'uncu setten sonra rakip yelkenleri indirince sonuc kacinilmaz oldu..!!
Yenilendikten sonra 7.000 kisilik kapasiteye ulasan Burhan Felek'in tribunleri buyuk olcude dolu gozukuyordu..!!
Voleybolcularimizin hepsi cok iyiydi ama Skowronska, Chachkova ve Osmokrovic icin "iyi" benzetmesi yavan kalir harikaydilar..!!
Ama benim bir sorum var "bizim takimin hocasi nerede..!?"

19 Kasım 2010

Matematik..!!

Ricardo Luiz Pozzi Rodrigues + Matias Emilio Delgado + Lincoln Cassio de Souza Soares + Harry Kewell + Giovani Dos Santos Ramirez + Rodrigo Barbosa Tabata + Zvjezdan Misimovic vs. vs. = Alexandro de Souza...!!
Yok lan yok ne diyorum ben..!? Bunlar gibi yiginla bulsalar bizim Alex'imizin ayagindaki krampon olamazlar..!!

18 Kasım 2010

15 Kasım 2010

Kurban Bayramı..!!

Bütün blog-facebook-twitter ve bilimum sanal alem sakini müslüman kardeşlerimin kurban bayramı bugünden kutlu olsun.!
Malumunuz yarın her ne kadar Kurban kes(e)mesekte bayram ziyaretlerinin bol olcağı bir gün olacağından, akşam saatlerinde de "Kurban kavurmasının" vereceği rehavetten-miskinlikten pek nete girebileceğimi sanmıyorum.!
O yüzdendir ki bayramınızı bugünden kutluyayım dedim,
İyi bayramlar efem..!!

11 Kasım 2010

Oha Tevez Ohaa..!!

Premier ligin 12'inci haftasinda oynanan ve 0-0 sonuclanan Manchester derbisinde City'li Tevez United'li Ferdinand'a "yardim eli" uzatirken..!! :D

Dino De Laurentiis..!!

Dino De Laurentiis 1919-2010
Unlu yapimci Dino de Laurentiis bugun 91 yasinda hayatini kaybetmis..!!
Ozellikle bizim jenarasyonun iyi bildigi filmlerden Conan, Serpico, Knig Kong ve Army of Darkness gibi artik kultlesmis 100'lerce filmin yapimcisi olan Oscar'li Italyan asilli yapimcinin olum sebebi kanser..!!
R.I.P.

Fenerbahce - Monte Paschi Siena..!!

Deplasmanda Barcelona'yi yendigimiz gun 2 yil aradan sonra bir basket macina gitmeye karar vermistim..!! Karsilasmaya 2 gun kala biletlerinde bitmesiyle iyice gazlanmis, kendi capimizda arkadaslarla organize olmus ve macin baslamasina daha 3 saat kala Sinan Erdem'in orada bulusmustuk..!! Salon ile ilgili dikkatimi ceken seyler ulasimin kolayligi, salonun giris-cikislarinin basitligi ve kullanisliligi, salon etrafinin duzenlemesiydi..!!
Maci beklerken konusulan seyler ise Aziz Yildirim'in LigTV'ye yaptigi aciklamalar ve agziyla kus tutsa dahi taraftarin Kaya Peker'i(ben dahil!) bu takimin oyuncusu olarak kabullenemeyecek olmasiydi..!!
Macin teknik-taktik analizi konusunda Maliano gibi arkadaslar daha aydinlatici olacaklarindan o kismi onlara birakiyorum..!!
Yapilan muazzam savunma ve buna paralel Barcelona'dan sonra Siena'yi da 60'li sayilarda tutmak, tribunleri dolduran 15.000 kisi(ama yinede daha organize olmak ve maci daha dikkatli takip etmemiz gerek!), Mirsad'in harika oyunu(bu gun Kanyon'da kendisini bizzat tebrik etme sansini yakaladim :D) ve butun bunlarin uzerine bayan basketbolcularimizinda Macar takimi MKB Euroleasing Sopron’u 89-72 yenerek 3'te 3 yapmasi dun aksami gercekten tadindan yenmez yapti..!!
Tabiiki kizlarimizada buradan tebrikler yolluyorum..!!
Bu 4'te 4'un devami takimdaki ufak tefek uyumsuzluklar(ozellikle hucumda!) asilinca gelecektir..!!

9 Kasım 2010

Istanbul orta yeri..!!

Dun aksam gerceklesen ve benimde Kanat Atkaya'nin tweetinden sonra ogrendigim bir olay var..!! Rock gurubu Model'in gitaristleri ve vokalisti dun aksamki BJK-Kasimpasa macindan sonra mactan donen 50 kisi kadar olan Kasimpasa taraftari tarafindan Beyoglu'nda saldiriya ugramis..!!
Saldiriya ugrayan genclerden gitarist Can Temiz tarafindan kaleme alinan olay asagida..!!

Kendilerine buyuk gecmis olsun..!!

Kasimpasa'da gecen sezonki misafir takima uygulanan(ozellikle bize!) bilet fiyati politikasi ve Futbol sube sorumlusu Suha Sidal'in aciklamalarindan sonra simdi de taraftarlarinin bu yaptigiyla iyice gozumden dustuler..!! Insallah ligden de duserler..!!

"İstanbul'un orta yerinde dayak yedik.

Öncelikle şunu söylemeliyim: İyiyiz. Vücudumuzdaki çeşitli morluklar ve ezikler dışında hiçbir problemimiz yok. Ortopedist kuzenimi de aradım rapor verdim tehdit oluşturacak bir durum da yok. Dakika dakika rapor alıyor benden zaten. Kırık-çıkık, kısaca risk oluşturan hiçbir durum yok. Yani telaşlanmanızı istemiyorum.

Şimdi olayı anlatmaya geçiyorum.

Yaklaşık iki saat önce, davulcumuz Aşkın, vokalistimiz Fatma ve ben Galatasaray'daki stüdyomuzda kayıtlarımızı bitirmiş eve doğru yola çıkmıştık. Gayet neşeli ve heyecanlıydık. İstiklal'deki Mc Donald's ın oraya geldiğimizde yaklaşık 50-60 kişilik bir Kasımpaşa taraftar grubu "Beşiktaş ananı sikmeye geldik!" şeklinde bağırarak caddede yürüyordu.

O noktadan sonra gelişen olaylar nasıl gelişti inanın çok net analiz edemiyorum. Ön sıradaki 4-5 kişilik bir grup arkamızda artık bir Beşiktaş'lı mı gördü, yoksa benim altımdaki siyah-beyaz eşofmana mı takıldılar bilemiyorum.

Bakın arkadaşlar abartmıyorum, en az 50 tane gözü dönmüş adam, size şu an tarif edemeyeceğim bir şiddetle bize vurmaya başladı. İnanın ağzımızdan ne tek bir kelime çıktı, ne adamlara bir bakış attık. Sadece üzerimize öldürmek için gelen 50 tane adam gördük.

Öldürmek için vuruyorlardı arkadaşlar. İnsan evladı, bırakın insan evladına, önündeki boş kutuya bu hırsla, bu kuvvetle vuramaz.

Arkadaşlar, hepsini geçtim. Biz iki tane adamız. Evet buraya kadar bile "insan" olanın aklı almıyor. Yanımda 1.55 boyunda 45 kilo bir kadın var. Aklınız, dimanız alıyor mu a dostlar?

Ne "abi bizim bir alakamız yok" demeye takatiniz var, ne de bunu duyacak adam. Ortada durumu fark edecek ne bir polis var, ne de onların biz ölmeden bizi kurtarmasına yetecek zaman.

Ben Fatma'nın üstüne kapaklanmış kaçırmaya çalışırken, tam birileri dolu bir bira şişesini Aşkın'ın sırtında patlattığı sırada Mc Donald's dan insanlar bizi içeri çekti, ben Fatma'yı yaka paça içeri fırlattım ve kapılar kapandı.

Arkadaşlar eğer bizi kurtarmasalardı, size teminat veriyorum ölmüştük. Hiç şansımız yoktu. İnanın durumun şokuyla abartmıyorum. Ben kimsenin kimseye böyle vurduğunu görmedim hayatımda. Ben böyle bir şeye tanık olmadım.

Şimdi, eminim şu ana kadar bir çoğunuz yapmıştır, ama kendinizi benim yerime koyun.

İstiklal Caddesi.

İstanbul.

2010.

Saat 22:30

3 Genç

Üzerimizde provakatif hiçbir kıyafet yok.

Ağızlarımızdan çıkan tek bir kelime yok.

O tarafa bakmıyoruz bile.

Beşiktaş'lı bile değiliz anasını satayım!

Ben takım tutmuyorum, maç bile izlemem ben!

50 tane gözü dönmüş adam yalnızca saf bir nefretle öldürmek için size vuruyor.

Yanınızda canınızdan çok sevdiğiniz 1.55 boyunda 45 kilo bir bayan, sizin kalçanıza, göğsünüze, bacaklarınıza, kafa tasınıza, her yerinize gelen öldürmek amaçlı ve zaten ölümcül darbelerden nasibini almasın diye kapaklanmış sadece "abi bizim alakamız yok!" diye bağırıyorsunuz.

Ve sonra tesadüfen bir kaç kişinin sizi açık kapıdan içeri çekmesi sayesinde canınızı kurtarabiliyorsunuz.

Benim yerimden düşünün.

Şimdi beni bu insanları sevmeye kim ikna edecek?

Beni bu "güzel" ülkenin "güzel" insanlarını sevmeye kim ikna edecek?

Bu insanlar ezilmesin diye eylem yapmam için beni kim ikna edecek?

Sevdiğimin İstanbul'unu temiz tutmak için ben motivasyonu nereden bulacağım?

Ben bu ülkeye neden emek vereyim?

Ben, bu insanların teker teker, istisnasız, sorgusuz sualsiz katledilmesine neden karşı çıkayım?

Bırakın bana, "aslında onu oraya getiren şartları tartışmak lazım," ayaklarını.

Sen orada değildin. Orada ölmek üzere olan bendim, ben. Sebepsiz yere. Yok yere. Ben müzisyenim. Ben albüm kaydediyorum. Ben üniversite öğrencisiyim. Ben 23 yaşındayım. Ben hiç suç işlemedim. Ben kimseyi kışkırtmadım.

Bana bu insanların neyini savunacaksın?

Ben neden bu insanları öldürmek istemeyeyim?

Bana bunu açıklayın.

Ben neden bu insanların benimle eşit olduğunu düşüneyim.

Neden yaşama hakları olduğunu savunayım?

İşte ilkin böyle düşündüm. Aslında hala da biraz böyle düşünmüyor değilim.

Her şeyi bırakıp kaçmak istedim sadece.

Hiç kimse hiçbir şey için değmez dedim.

Hele bu ülke. Hele bu insanlar.

Bırakın bana "geri bıraktırılmış" ayaklarını, dedim.

Onlar bu ülkedeyse ben de bu ülkedeyim.

Ben onlardan çok daha fakir büyüdüm.

Ben onlardan çok daha fazla ezildim. Bunları kuşkusuzlukla söyleyebilecek kadar sert geçti çocukluğum benim.

Bu insanlar daha geçen günlerde, şehit anneleri için imza toplayan adamları dövdüler. Evet yine Kasımpaşa taraftarları.

Bugün rastgele 3 genci öldürmek istediler?

Biz bir grup genç olarak, çok ciddi çevreci-aktivist bir hareketin teorik altyapısını oluşturmakla meşgulüz şu aralar.

Şimdi beni devam etmeye kim ikna edecek?

Bu insanlar için çaba sarf etmeye beni kim ikna edecek?

Ama işte!

Bunları yazarken bile kendime inanmıyorum.

Çünkü eminim, yarın bin katı hırsla sarılacağım o projeye. Bir istiyorsam bin istiyorum şimdi. Sebebini bilmiyorum ama öyle. İçimden öyle geliyor işte!

Gece gece kafanızı şişirdim.

Sadece neyle karşı-karşıya olduğumuzu, neyi değiştirmeye çalıştığımızı en çıplak gerçekliğiyle karşısında nefes alırken görmüş birinin birinci ağızdan düşünceleri bunlar.

Şimdi iyi sayılırız. Biraz kas gevşetici, ağrı kesici aldık.

Vücudumun her tarafı mosmor, ezik ve çürük içinde.

Sevgiler.

Mor.

Can Temiz."

Orjinali burada..!!

8 Kasım 2010

The Mist..!!

Bu haftaki "maca gitme!" hakkimi Siena macinda kullanacagim icin cumartesi gununu calisarak gecirdim..!! Eskisehir macini da Kanyon'un arkasindaki bir kahvehanede izledik..!!
Duvarlari Galatasaray posterleri ile dolu olan kahvede benim sansima dusen tam altinda oturdugum meshur Adnan Polat posteriydi..!!
Bastan sona yogun bir sis altinda gecen macta Alex'in 99'uncu golu, Gokhan Gonul'un geldiginden beri ofanstaki en etkili oyunu ve attigi jeneriklik gol, Yobo'nun defansta, Volkan'in kalede verdigi guven, Mehmet Topuz, Caner ve Stoch'un mucadeleleri ve Semih'in golleri sisi dagitan etkenlerdi..!!
Lugano'nun herkesin sabrini zorlayip ve artik takima zarar vermeye baslayan gereksiz agresifligi sonucu devre arasinda gordugu kirmizi kart, Emre'nin sakatligi ve Bilica'nin iskasi ise sanki sisi daha bir yogun sekilde sahanin uzerine cokturuyordu..!!
Ama gozun gozu gormedigi anlar ise Bilica'nin ayagina her top geldigi ve tribunlerde "takimlarini desteklemeye!" gelmis taraftarlarin onu isliklayarak protesto ettikleri anlardi..!!
Gecen sene evimizdeki Bursa macini unutan bu arkadaslar daha 2 hafta once oynan Galatasaray macinda ise tribunde cekirdeklerini yemekle mesgul idiler..!!
Zaten kendi oyuncumuza gosterdigimiz tepkinin yarisini destek olarak verebilsek bu takima..!?