13 Temmuz 2011

Topuk Yaylası..

 Aziz Yıldırım’ın gözaltına alındığı günün akşamı twitter ve sonrasında bbm’de geri4lublog’un yazarı Kerem ile birbirimizi gazlayarak(!) yapmayı planladığımız bir ziyaretti aslında Topuk Yaylası ziyareti..!! Sorguda olan yöneticilerimizin ve futbolcularımızın bütün camiada yarattığı moral bozukluğunun yeni başlamış olan sezon başı kampındaki futbolcular ve teknik heyette daha fazla olacağını düşünerek böyle bir ziyaret kararı almıştık..!!
Daha diğer blogger kardeşlerimizle olayı netleştiremeden bir anda organizasyon büyümüş, aynı günün akşamı Cadde’de yapılacak yürüyüşle birleşerek özellikle twitterde #onceyaylayasonracaddeye adında onbinlerin katılacaği bir Fenerbahçe protestosuna dönüşmüştü..!! Tabii olay bu kadar büyüyünce Polis’in mudahelesi kaçınılmazdı ve özellikle büyük taraftar guruplarına bu organizasyonların yapılmamasi yönünde uyarı (!) mesajları gönderilmişti..!! İlk mesaj dalgasından sonra hahif çaplı bir şok ve panik yaşayan guruplar münferit olarak katılacaklar ve küçük oluşumların bu organizasyonu mutlaka gerçekleştirmek için geri adım atmadığını görünce silkelenerek kendilerine geldiler ve bu kararlı tutumumuz polisi geri adım atmaya mecbur bıraktırdı..!!
Pazar günü stadımızın hemen yanındakı Salı Pazarı’ndan hareket eden otobüsümüz Kocaeli’nden katılacak olan arkadaşlarımızı da alarak ilk ve hesapta tek durağımiz olacak Kaynaşlı’ya doğru yollandık..!! “Hesapta” dedim çünkü otobüste tüketilen içeceklerden(!) dolayı en az 4-5 kere extra ihtiyaç molası vermek zorunda kaldık..!! Kaynaşlı’yı geçer geçmez eski Ankara yoluna döndük ve 1-2 kilometre sonra yolun kenarındaki İsmail’in Yeri’ni görünce Topuk Yaylası’na çıkan eski yola girdik..!! Nerdeyse her dönemece yerleştirilen yön levhaları sayesinde kimseye sormadan rahatlıkla Topuk’a kadar çıktık, gerçi yön levhasına da gerek yoktu çünkü yol Fenerbahçe’sini ziyarete gidenlerin otobüsleri, motosikletleri ve otomobilleriyle dolu bir şekilde tarihinin en yoğun trafigini yaşıyordu..!!
İnanılmaz bir doğası olan Topuk Yaylası’ndaki tesisimiz tam anlamıyla mükemmel..! Sadece Türkiye’de değil Avrupa’daki bircok büyük kulübün bile böyle bir tesisi olduğunu sanmıyorum, eğer yolun toprak olan son 3-4  kilometresi de asfaltlanırsa tamamıyla kullanıma hazır hale gelecektir..!!
Biz oraya ulaşğımız da yemekte olan takımımızı beklerken balkona ve terasa çıkıp çekim yapan basın mensuplarına küfür ve birkac “yabancı madde”  ile hislerimizi belirttikten sonra Aykut Kocaman önderliğinde bizi selamlamaya çıkan takımıza gösterilen sevgiyi inanın tarif edecek kelime yoktur, varsa da ben bilmiyorum..!! O an orada bulunan 3.000’in üzerindeki taraftarın yaşadığı duygu yoğunluğunu kemiklerinize kadar hissedebilirdiniz..!! Futbolcularla karşılıklı yaptığımız tezahuratlar, çekilen fotolar ve imzalatılan formalardan sonra akşam Cadde’de yapılacak yürüyüşe katılmak için tesislerden mutlu ve gururlu bir şekilde ayrıldık..!!
 Topuk Yaylası’yla ilgili son olarak; oraya giden yol üzerindeki küçük köyler ve biz o köylerden geçerken minicik elleri ve kocaman yürekleriyle bize salladıkları o Fenerbahce bayrakları, atkıları ve kendi elleriyle sarı-lacıvert’e boyadıklari defter sayfalarını gösteren o çocukları ömrümün hiçbir gününde unutmayacağım..!!
Belki de bizi küme düşürecekler ama işte o defter sayfasını sarı-lacivert’e boyayıp bayrak yapmış kız çocuğunun sevdasını öldüremeyecekler..!!

Hiç yorum yok: